dc.contributor.author | Tıkız, Hakan | |
dc.date.accessioned | 2012-02-22T17:10:57Z | |
dc.date.available | 2012-02-22T17:10:57Z | |
dc.date.issued | 1990 | |
dc.identifier.uri | | |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11421/7543 | |
dc.description | Tez (tıpta uzmanlık) - Anadolu Üniversitesi | en_US |
dc.description | Anadolu Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Tıpta Uzmanlık | en_US |
dc.description | Kayıt no: 12496 | en_US |
dc.description.abstract | Ağır hemorajik şok olarak kabul edilen %35 ve üzerindeki kan kayıplarında, uygulanan çeşitli tedavi yöntemlerine karşın prognoz istenilen düzeye ulaşamamaktadır. Ağır hemorajik şokta kanda endojen opiatların özellikle B-endorfin düzeyinin çok yükseldiği yapılan çeşitli çalışmalar ile gösterilmiştir. Bunedenle birçok araştırmacı saf bir opioid antagonisti olan naloksonu hemorajik şok tedavisinde denemişlerdir. Ancak, yalnızca nalokson kullanılmasının prognoz üzerinde bir miktar olumlu etki göstermesine karşın iyileşmede istenilen düzeye ulaşılamadığı bildirilmektedir. Bu durum araştırmacıların dikkatini endojen opioterjik sistemin yanı sıra hemorajik şokun ağırlaşması ve irreversibl döneme geçişinden sorumlu olabilecek diğer fizyopatolojik mekanizmalar üzerine çekmiştir. Yapılan araştırmalarla opioterjik sistem ile histaminerjik sistem arasındaki yakın ilişki aydınlatılmaya çalışılmıştır. B-endorfinin mast hücrelerinden histamin salgılatıcı etkisinin yanında, histaminin ön hipofize olan direkt etkisiyle ACTH ile birlikte B-endorfin salgısını arttırdığı gösterilmiştir. B-endorfin ile histamin arasındaki bu kısır döngü ve bunun yanında nalokson ile yalnızca opioyerjik reseptör blokajı yapıldığı, B-endorfin ile histamin salınımındaki artışın devam ettiği düşünülecek olursa, bu iki sistemin şokun ağırlaşmasında ve irreversibiliteye gidişte önemli rol oynayabileceği ileri sürülebilir. Ağır hemorajik şok tedavinde nalokson ile endojen opioterjik sistemin bloke edilmesinin yanında, aşırı dozlarda organizma için zararlı olabilecek histamin salınımının da azaltılmasının prognoz üzerinde olumlu etki gösterebileği düşünülmüş ve bu amaçla bir kombinasyon tedavisi planlanmıştır. Bu çalışmamızda nalokson ile kombine kullanılmak üzere, daha önce yaptığımız bir çalışmada periferde ve MSS'de mast hücrelerinden olan histamin salınımını etkin bir şekilde engellediğini saptadığımız VİP, gerek bu etkisi gerekse kardiyovasküler sistem üzerindeki olumlu etkileri nedeniyle seçilmiştir. Deneyler her iki seks grubundan (180-250g.) 60 adet albino sıçan üzerinde yapılmıştır. Denekler, ortalama %40 kan kaybı oluşturulduktan sonra 9 gruba ayrılmıştır. | en_US |
dc.language.iso | tur | en_US |
dc.publisher | Anadolu Üniversitesi | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.subject | Hemorajik şok | en_US |
dc.subject | Şok | en_US |
dc.subject | Hemorajik şok, Sıçanlarda | en_US |
dc.subject | Vazoaktif intestinal peptitler | en_US |
dc.title | Ağır hemorajik şok oluşturulan sıçanlarda VİP (vazoaktif intestinal peptid) ve nalokson kombinasyonunun prognoz üzerine olan etkilerinin diğer tedavi yöntemleriyle karşılaştırılması | en_US |
dc.type | specialistThesis | en_US |
dc.contributor.department | Sağlık Bilimleri Enstitüsü | en_US |
dc.identifier.startpage | 56 y. | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Tez | en_US |