Bir muhafazakârlaştırma projesi olarak Türk-İslâm sentezi
Özet
Türkiye'de muhafazakârlık toplumun temel dinamiklerini anlamada anahtar kavramlardan birisidir. Tarihsel süreç içerisinde muhafazakârlık olgusu toplumsal, kültürel ve siyasal yaşamın en önemli dinamiklerinden birisi olmuştur. Osmanlı'nın son döneminde başlayan, imparatorluğun bekasını sağlamaya dönük düşünce ve siyasi akımları olan Osmanlıcılık, İslamcılık ve Türkçülük akımları Türk muhafazakârlığının düşünsel mirasını etkilemiştir. Türkiye'de muhafazakârlık Cumhuriyet dönemi ile birlikte gelişmiş, değişmiş ve siyasal alanı dönüştürebilen bir güç haline gelebilmiştir. 1950 yılında Demokrat Parti'nin çevrenin hassasiyet gösterdiği temel geleneksel, dini, manevi değerlerini ön plana çıkartarak iktidar olması Türkiye'de sağ muhafazakârlığın önemli bir siyasi aktör haline gelmesinde bir dönüm noktası olmuştur. 1950'den itibaren yükselen dini-milliyetçi muhafazakârlık Türkiye'de siyasal alana damgasını vurmuştur. Bu dönemde Aydınlar Ocağı çevresinde örgütlenen milliyetçi-muhafazakâr aydınlar Türk-İslam sentezi düşüncesinin biçimlenmesine önayak olmuşlardır. 1980 askeri müdahalesi sonrasında Türkiye'de Türk-İslam sentezi düşüncesi devletin resmi ideolojisine eklemlenmiştir. Bu eklemlenme sürecinde özellikle milli eğitim kurumlarında ve ortaöğretim ders kitaplarında Türk-İslam sentezi düşüncesinin ideolojik bir aygıt olarak izleri görülmektedir. Bu bağlamda Türk-İslam sentezi düşüncesi bir muhafazakârlaştınna projesi olarak işlev görmektedir. Türkiye'de milliyetçi-muhafazakâr düşüncenin çok etkili olmasında alt gelir gruplarının ekonomik, siyasal ve kültürel açıdan muhafazakâr değerlere sarılmaları kadar, son dönemlerde devletin toplumu muhafazakârlaştırma projelerinin de önemli bir rolü bulunmaktadır.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/2697
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [54]