Empresyonizm'de renk ve ışık
Özet
1865-1890 yılları arasında Fransa'da birbiriyle temas halinde çalışmış olan Empresyonist grubu bir araya getiren ve onlardan kollektif bir güç oluşturan, amaçlarındaki kararlılıktır. Empresyonist akım, sanatçıların daima içinde yaşadığı bildiği sahneler, kişiler ve manzaralar dünyasıdır. Onlar, bir manzara yapmayıp manzaradan aktarılan hissiyatı çizdiklerinden izlenimcidirler. Bundan dolayı, Monet tarafından çizilen ''Güneşin Doğuşu'' adlı esere manzara değil ''izlenim'' denmiştir. Doğayı gerçekte olduğu gibi bütün ayrıntılarıyla değil, renkle elde edilebilen gerçekçi efekt zenginliğinin beklenmedik manzaraları olarak resmetmişlerdir. Işığın, nesnelerin sahip olduğu etkileri belirlemesi fikri, onsuz canlı veya cansız hiçbir formu yeniden üretmenin imkansız olduğu kesin çizginin ortadan kalkmasına neden olmuştur. Bu özellik, kısa fırça vuruşlarının tuvale direk uygulanarak renk cümbüşü gibi çizgileri etkisiz hale getirmesiyle gözlenir. İzlenimci metodta ressam çoğu zaman saf karışımsız renkleri ''gözde karışım'' maksadıyla tuvalde yan yana koyar. Gölgelendirmeler ve renkler büyük bir özenle gözlemlenmiş; genelde gölgelendirmeler ayrıca renklerle belirlenmiştir. Renklendirmede tutucu olmayıp mavi ve pembeyi daha çok kullanmışlardır.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/3655
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [157]