Plastik sanatlarda at figürü'ne genel bir bakış ve Süleyman Saim Tekcan'ın Riva Atlarının özgün baskıresimlerle yorumu
Özet
Toplum yaşantısında, kültürel değerlerde ve sanat alanında önemli bir yere sahip olan at, yüzyıllar boyu insan yaşamına farklı etkilerde bulunmuştur. Özellikle Türk toplumunda "at"a bağlı bir yaşam biçimi oluşmuştur. Atın sahibine olan bağlılığı onu efsanelere taşımış ve pek çok kültürde at kaynaklı inanışlar, adetler ve törenler bu efsaneler doğrultusunda şekillenmiştir. Atın görsel açıdan zengin değerlere sahip oluşu ve anatomik yapısının uyumlu birlikteliği, güzeli arayan sanatçıların birçoğuna ilham kaynağı olmuştur. Paleolitik dönemde mağara duvarlarında yer alan yaban atı resimlerinden, antik Yunan tapınaklarına, Rönesans'ın dahi sanatçısı Leonardo Da Vinci'den Türk sanatı içinde önemli bir yeri olan minyatür resim sanatçısı Levni'ye kadar pek çok sanatçıya ve esere konu olan at ve atlı figürü en çok çalışılan konulardan bir haline gelmiştir. Süleyman Saim Tekcan, "Tekcan tekniği" adıyla anılan serigraf (ipek baskı) ve geleneksel Türk el sanatları arasında yer alan Hat sanatıyla at figürünü birleştiren gravür baskılarını geçmişle geleceği kaynaştıran bir anlayışla gerçekleştirmiştir. Bu eserler minyatür resimlerde yer alan atlardan ve atın özellikle Türk kültüründe aldığı rolden etkilenilerek yola çıkılan ve Riva atlarına dek uzanan bir serüvenin ürünleridir.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/3662
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [157]