Cumhuriyet dönemi toplumsal değişim sürecinde lisans düzeyinde plastik sanatlar eğitimi
Özet
Sanat eğitimimizi anlamak için sanat eğitiminin geçirdiği evrelerin anlaşılması, siyasi, sosyal, ekonomik yapısıyla birlikte mümkün olmaktadır. Batı tarzı resim öğretim alanına, Batının bilgi ve tekniğinden faydalanmaya çalışma hareketinin bir sonucu olarak girmiştir. Batının bilgi ve tekniğinden askeri okullarda yararlanılmak istenirken resim de askerlikle ilgili teknik bilgiler arasında yavaş yavaş Türk subay ve askeri öğrencinin karşısına çıkmıştır. Türkiye de programına ilk defa resim dersi konulduğunu kesin olarak bildiğimiz okul Mühendishane-i Berr-i Hümayun dur. Sultan III. Selim okulunun amacı, kadrosu, yönetim şekli okunacak desler öğretim üye ve yardımcılarının görevleri, maaşları ve mali işlerine dair 1210'da (1795) bir kanunname ile düzeltilmiştir. Kanunnameye göre Mühendishanenin yalnızca 4. sınıf diye anılan ilk sınıfta resim dersi konmuştur. Resim bakımından ilk adımı II. Mahmut atmış kendi resmini yaptırarak devlet dairesine astırmıştır. Ondan sonraki hükümdarlar, özellikle Sultan Abdülaziz Türkiye'de resim sanatının gelişmesinde önemli bir rol oynamıştır. Güzel sanatlar akademisinin Türkiye'deki ilk adı olan Sanayi-i Nefise Mektebinin kuruluşu ile Osman Hamdi Bey adı birbirine gayet sıkı şekilde bağlı bulunmaktadır. 1908'de II. Meşrutiyetle başlayan gelişmeler resim öğretmenini yetiştiren ilk kurum olan eğitim enstitüsü resim iş bölümünün açılması ile sonuçlanmıştır. Atatürk'ün daha Cumhuriyet ilan edilmeden önemine değindiği resim ve heykel sanatlarının somut olarak halka sunulmasının bir hükümet politikası olarak benimsendiği zaman Milli Eğitim Bakanı "Heykel ve Resim İşi de başlıca uğraşacağımız bir konu olmalıdır" diyerek duyurmuş, yurt dışından davet edilen sanatçılara ülkenin birçok yerinde Atatürk heykelleri ve anıtlar sipariş edilmişti.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/3665
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [157]