dc.contributor.advisor | Kocadoru, Yüksel | |
dc.contributor.author | Pınar, Yunus, [tarih] | |
dc.date.accessioned | 2015-10-12T07:28:25Z | |
dc.date.available | 2015-10-12T07:28:25Z | |
dc.date.issued | 2007 | |
dc.identifier.uri | | |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/11421/4200 | |
dc.description | Tez (yüksek lisans) - Anadolu Üniversitesi | en_US |
dc.description | Anadolu Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yabancı Diller Eğitimi Anabilim Dalı | en_US |
dc.description | Kayıt no: 415932 | en_US |
dc.description.abstract | Edebi eserlerin ruhçözümsel ve psikolojik olarak yorumlanmasının Sigmund Freud ve Otto Rank'ın öncülüğünde başladığı bilinmektedir. Yirminci yüzyılın ilk çeyreğinden bu yana bazıları edebi eserler aracılığıyla eserin yazarına yönelik ruhçözümsel analizler yaparken diğer bazıları ise eserin doğrudan kendisini ve eser içerisindeki karakterlerin yorumlanması işini üstlenmişlerdir. Bu tezin ana hedefi ise edebiyat eserinin bir kurmaca dünya, onun içinde yer alan karakterlerin de kurgusal olmalarından hareketle fantastik bir figür analizi, psikoloji merkezli bir yorumlama yapmaktır. Dolayısıyla eser dışdünyadan bağımsız, otonom (özerk) bir özelliğe sahip olmak bakımından yazarının dışında kendi kendisinin varlık nedeni olmaktadır. Eseri dışdünyadan bağımsız kılan unsur pek tabi onun kurgusal oluşu ve sahip olduğu özerk dil ile ilintili bir mevzudur. Bu kurgusallığın ve kurgusal dünyanın yorumlanması ise bilme ihtiyacı duyan reel özneye (sujeye) dışsal gerçekliğin sorgulanması bakımından didaktik bir fayda sağlamaktadır. Pek tabi sanat eserinin birincil hedefi öğretici olmak değildir ve bu bakımdan eserin kendisinde didaktik bir yön aranamaz. Sanat, örneğin felsefe de olduğu gibi bir düşünme (nazar, theoria), ve eyleme (amel, praksis) değil aksine daha çok bir poiesis "yapma", meydana getirme işidir. Bu noktada bu tezin hedeflediği şey ise psikoloji biliminin varsayımlarından hareketle meydana getirilmiş bir edebi eserin yorumlanması olacaktır. Yapmış olduğumuz figür analizi veya daha genel olarak psikolojik yorum için seçmiş olduğumuz eser Almanya'da Almanca eserler veren Emine Sevgi Özdamar'ın "Hayat Bir Kervansaray" adlı romanıdır. Bu seçimin nedeni ise romanın ana kahramanının özgül (spesifik) bir psikolojik çocukperspektifi sunuyor oluşudur. Tez beş bölümden oluşmakta, ilk bölüm; giriş, ikinci bölüm; psikoloji ve edebiyatbilimin irdelenmesi, üçüncü bölüm; romanın içerik ve biçimini kapsamaktadır. Tezin dördüncü bölümü ise, romanın ana kahramanın yaşamı, diğer kahramanlarla olan ilişkisi aşısından psikolojik olarak yorumlanmasını içermektedir. Bu bölümde; bahtıl inançlar, ağır ahlaki değerler ve metafizik olgulara (Tanrı, şeytan gibi) maruz kalan bir çocuğun psikolojik açıdan sergilemesi olası davranışları ortaya konmaya çalışılmıştır. Bununla birlikte; saplantı, kardeş kıskançlığı, elektra kompleksi ve kompleksin çöküşü gibi başlıklar altında ana kahramanın sergilediği psikolojik davranışlar figür analizi ile yorumlanmaya çalışılmıştır. Son bölümü ise "Sonuç" kısmı oluşturmaktadır. | en_US |
dc.language.iso | deu | en_US |
dc.publisher | Anadolu Üniversitesi | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.subject | Özdamar, Emine Sevgi -- Eleştiri ve yorum | en_US |
dc.subject | Özdamar, Emine Sevgi. Leben ist eine karawanserei | en_US |
dc.title | Interpretation des romans Das leben ist eine Karawanserei von Emine Sevgi Özdamar - aus werkimmanenter sicht - | en_US |
dc.type | masterThesis | en_US |
dc.contributor.department | Eğitim Bilimleri Enstitüsü | en_US |
dc.identifier.startpage | X, 73 y., VIII + 1 CD-ROM. | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Tez | en_US |