dc.description.abstract | Yabancı dilde yazma, yükseköğrenime henüz dahil olmamış öğrenciler, üniversite öğrencileri, iş hayatının üyesi olan bireyler dahil olmak üzere, nüfusun çeşitli katmanları için gerekli bir yeti haline gelmiştir. Bu gerçek, alanlarında verimli bir öğretim sürecinin yanı sıra, iki dönemlik kısa bir zamanda ileri yazmayı öğrenme sürecinde yol alan öğretmen adayları için kendi inançlarını analiz edebilmeyi önemli kılmaktadır. Bu sebeple, söz konusu çalışma lisans öğrencilerinin yazmaya ilişkin inançlarını ve bu inançların kompozisyon yazımındaki yazma performansları ile ilişkisini araştırmayı amaçlamaktadır. Araştırmada Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngiliz Dili Eğitimi Bölümü'nde öğrenim gören toplam 147 öğrenci katılımcı olarak yer almıştır. Bu katılımcıların yazmaya ilişkin alana özgü inançları Yazmaya İlişkin İnançlar Anketi (BAWS) ve yapılandırılmış görüşmeler aracılığı ile ortaya konmuştur. Yazma performansı, yazılan bir kompozisyon üzerinden toplam ve alt başlıklara aitpuanlar verilerek belirlenmiştir. Çoklu regresyon analizine göre, yazmaya ilişkin inançlar, yazma performansını bağımsız olarak açıklayabilmektedir. Pearson korelasyon değerleri ise, yazmaya ilişkin bazı inançların yüksek notlarla ilişkili olduğunugöstermiştir. Bu çalışma, Akademik Yazma ve Raporlaştırma dersine devam etmekte olan 26 birinci sınıf öğretmen adayı ile gerçekleştirilen yapılandırılmış görüşmeler aracılığıyla, onların yabancı dilde iyi yazıya, yabancı dilde iyi yazara ve yazma yeteneğinin özüne ilişkin inançlarını, müsveddelerini yeniden gözden geçirme sürecindeki faaliyetlerini ve iyi yazmaya dair inançlarını şekillendiren faktörleri ortaya koymuştur. Aday öğretmenler iyi yazının özelliklerini organizasyon, içerik ve dil kullanımı gibi kıstaslarla ilişkilendirmişlerdir. Yazma yeteneğine dair ise üç farklı görüş bildirilmiştir. Öğretmen adaylarının çoğu yazmayı hem doğuştan gelen hem de öğrenilebilir bir alan olarak tanımlarken, geriye kalanlar yazmayı ya öğrenilebilir ya da doğuştan varolan bir yetenek olarak nitelendirmişlerdir. Adayların iyi yazara ilişkin inançları ise, yazma sürecine dair özellikler ve kişisel özellikler olmak üzere iki farklı alt başlıkta toplanmıştır. Yeniden gözden geçirme sürecine gelindiğinde, katılımcıların müsveddelerini dil kullanımı, tutarlılık/bağlaşıklık/bütünlük, fikir ve paragraf gelişimi, iddiaları gerekçelendirme, örneklendirme, ve yazım ve noktalama hataları açısından değerlendirdikleri tespit edilmiştir. Öte yandan, öğrencilerin iyi yazmaya ilişkin inançlarının ve doğrularının öğretmelerden alınan geribildirim ve ilham, önceden iyi yazma örnekleri ile karşılaşmış olma ve kişisel deneyimler etkisiyle şekillendiği ortaya konmuştur. Bu çalışmanın çıktıları, öğretmen yetiştirenlere, öğretmen adaylarının inançlarını belirleyip, derslerini ve yazmaya ilişkin faaliyetlerini düzenleyerek, öğrencilerine iyi yazma ve iyi yazar olma konusunda rehber olabilecekleri önerilerde bulunmaktadır. | en_US |