The effect of task-induced involvement load on incidental vocabulary acquisition among ELT students
Özet
Dışarıdan gelen mesajları anlamak ve mesaj üretmek kelime bilgisine bağlı olduğu için, kelime bilgisi dil öğrenmenin merkezinde yer almaktadır. Yabancı dil öğrenenler dil öğrenme sürecinin her aşamasında başarılı olabilmek için kısa bir süre içerisinde yüksek sayıda kelime öğrenmek durumundadır. Bu bağlamda dil öğrenenlere yardımcı olabilmek için en iyi kelime öğrenme ve öğretme yollarını araştıran çok sayıda çalışma yapılmıştır. Son yıllarda rastlantısal kelime öğreniminin kelime dağarcığını artırmada faydalı olduğu bulunmuştur. Bu noktada rastlantısal kelime ediniminin nasıl hızlandırılacağı sıkça çalışılan bir konu olmuştur. Okuma parçaları yoluyla rastlantısal kelime öğreniminin, öğrencinin dikkatini belli kelimelere çeken kelime görevleri vasıtasıyla hızlandırıldığı sıkça ifade edilmiştir. Bu nedenle en iyi kelime öğrenme etkinliklerini tasarlamak, öğretmenler açısından önemli hale gelmektedir. Bu doğrultuda, Laufer ve Hulstijn (2001) herhangi bir kelime görevinde varlığı ve yokluğu o görevin katılım seviyesini belirleyen üç bileşenli (değerlendirme, arama ve ihtiyaç) "Görev Kaynaklı Katılım Yükü Hipotezi"ni ortaya atmışlardır. Buna göre, katılım düzeyinin kelime öğrenimini etkilediği varsayılmıştır ve daha yüksek seviyelerin daha fazla kelime öğrenmeyi sağlayacağı düşünülmektedir. Değerlendirme, öğrencinin bir kelimenin belli bir bağlama uygun olup olmadığı konusunda karar vermesidir. Arama, öğrencinin bir kelimeyi bir kaynakta arayıp aramamasıyla ilgilidir. İhtiyaç ise, öğrencinin bir kelimeye neden ihtiyacı olduğuyla ilgilidir. Bu çalışma, Laufer ve Hulstijn (2001)'in önerdiği çerçeve kapsamında değerlendirme, arama ve ihtiyaç bileşenlerinin farklı dağılımlarını içeren dört kelime görevinin, kelime edinimi ve kalıcılık üzerine etkisini ölçmeyi amaçlamıştır. Çalışmaya 2015-2016 akademik yılı güz döneminde Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği programında verilen Akademik Okuma dersini almakta olan sekiz ayrı şubeden 139 öğrenci katılmıştır. Katılımcılar sözlük kullanarak boşluk doldurma, sözlükçe yardımıyla boşluk doldurma, sözlük kullanarak yeniden yazma ve sözlükçe yardımıyla yeniden yazma olarak dört farklı etkinlikten birine rastgele atanmıştır. Her biri 10 hedef kelime ve okuduğunu anlama soruları içeren iki okuma parçası, dört farklı etkinliğe göre tasarlanmıştır. Öğrencilerin hedef kelimeleri bilip bilmedikleri, kelimelerin Türkçe veya İngilizce karşılıklarının sorulduğu bir ön test yardımıyla belirlenmiştir. Gruplar okuduğunu anlama sorularını yanıtlama ve kendilerine verilen kelime etkinliklerini bitirmekle görevlendirilmiştir. Boşluk doldurma grupları, verilen parçalardaki boşlukları hedef kelimeleri kullanarak doldururken, yeniden yazma grupları hedef kelimeleri kullanarak parçaları yeniden yazmıştır. Etkinlikler tamamlandıktan sonra çalışma kağıtları toplanmış ve haber verilmeksizin ön teste benzer bir son test uygulanmıştır. Aynı şekilde, iki hafta sonra, kalıcılık testi uygulanmıştır. Öğrencilerin testlerde vermiş olduğu her doğru cevap 1 ve kısmen doğru cevaplar 0,5 puan olarak hesaplanırken yanlış cevaplara puan verilmemiştir. Grupların son test ve kalıcılık testlerinde aldıkları puanların Tek Yönlü ANOVA istatistiksel yöntemi kullanılarak karşılaştırılması sonrasında daha yüksek katılım seviyeli görevlerin hem kelime edinimine hem de kalıcılığa daha yararlı oldukları ortaya çıkmıştır. Ancak, tek anlamlı fark sözlük kullanarak tekrar yazma ve boşluk doldurma gruplarının kalıcılık puanları arasında bulunmuştur. Bu yönüyle çalışma "Görev Kaynaklı Katılım Yükü Hipotezi" için kısmi destek sağlamıştır.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/4270
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [248]