Cistus laurifolius bitkisinin allelopatik etkisi ve agroekosistemlerde biyoherbisit olarak ekolojik önemi
Özet
Bu tezde, Cistus laurifolius bitkisinin Pinus nigra (Karaçam) orman ekosisteminde yangına karşı geliştirdiği uyumsal mekanizmalar ve süksesyonel kademelerdeki dominant etkisinden sorumlu allelopatik özelliğinden yararlanılarak biyoherbisit olarak kullanılma potansiyeli ele alınmıştır. Bu amaçla ilk aşamada, populasyon dinamiği büyük ölçüde yangına bağımlı olan C. laurifolius bitkisinin çimlenmesi üzerindeki yangın sırasında oluşan yüksek sıcaklıkların rolü incelenmiştir. Yangın sonrası süksesyonel rolünü açıklamaya çalıştığımız bitkinin çimlenmesi için optimum sıcaklığın 100 °C olduğu tespit edilmiştir. Allelopatik etkisi ve yüksek sıcaklarda çimlenme başarısının süksesyonel kademelerde sağladığı avantaja rağmen C. laurifolius, karaçam orman ekosisteminin klimaks birliği değildir. Bu bağlamda P. nigra bitkisinin refakatçisi olarak değerlendirilen C. laurifolius bitkisinin hem kendi tohumları hem de P. nigra tohumları üzerindeki allelopatik etkisi araştırılmıştır. P. nigra tohumları üzerinde allelopatik etki gözlenmezken, bitkinin kendi tohumları üzerinde artan populasyon yoğunluğuyla toprakta biriken allelokimyasal miktarı ile ilişkili bir ototoksik etkisinin bulunduğu tespit edilmiştir. İkinci aşamada, sentetik herbisitlerin insan ve ekosistem üzerinde yarattığı tehditler yönünde oluşan toplumsal farkındalık ve bilim insanlarının tarımsal üretimin sürdürülebilirliğini sağlamak için ekolojik yaklaşımlara yönelmesi dikkate alınarak, C. laurifolius bitkisinin biyoherbisit olarak kullanılma potansiyeli ele alınmıştır. Bu amaçla C. laurifolius bitkisinden elde edilen ekstraktın biyoherbisit etkisi, dört tarla yabancı ot tohumu (Amaranthus retroflexus, Melilotus alba, Rumex crispus ve Papaver rhoeas) ve buğday (Triticum aestivum) kültür bitkisinin tohumları üzerinde test edilmiştir. C. laurifolius bitkisinden elde edilen ekstrakt A. Retroflexus tohumlarının çimlenmesi tamamen, P. rhoeas tohumlarının çimlenmesini büyük oranda inhibe ederken diğer bitkilerin tohumlarının çimlenme miktarlarında önemli bir değişim yaratmamıştır.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/4626
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [203]