Advanced Search

Show simple item record

dc.contributor.advisorAşkun, İnal Cem
dc.contributor.authorKafalı, Nadi
dc.date.accessioned2014-12-03T10:31:52Z
dc.date.available2014-12-03T10:31:52Z
dc.date.issued1990
dc.identifier.uri
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11421/8469
dc.descriptionTez (doktora) - Anadolu Üniversitesien_US
dc.descriptionAnadolu Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İletişim Tasarımı ve Yönetimi Anabilim Dalıen_US
dc.descriptionKayıt no: 11946en_US
dc.description.abstractBu çalışma, sinema ile birlikte insanoğlunun bilinen sanat tarihi içinde geçirdiği evreleri, sanatın yalnızca sanat yapmak amacından farklı olarak toplumsal tarihi ile ilişkilendirmekte; sinemayı da sanatın bu toplumsal varlığı içinde ele almaktadır. Sanat ve tekniğin birbirine karıştığı özdeksel bir sanat biçimi olan sinema toplumsal koşulların zorlaması ve tekniğin sinemanın kendisini yaratabilir bir boyuta gelmesiyle başarılabilmiştir. Sinema bir kitle iletişim aracıdır. Kendisi bir kitle iletişim aracı olma özelliğini ancak film bittikten ve izleyiciye sunulduktan sonra kazanır. Bir çavrim sırasında ise sinemanın bir kitle iletişim aracı olma özelliği yoktur. Bu aşamada bir çevrim ekibinde egemen olan şey, ancak yüzyüze iletişim boyutundadır.. Kendisinin yaratıcı özelliği olan ve bu bağlam içinde bir sanatçı olarak nitelendirilmesi gerekli insan yönetmendir. Yönetmen, kendi sanatçı tavrı ve yine kendisinin dünyaya bakış ve yorumlayış biçimine ilişkin olarak bir filmin yadsınamaz yaratıcısıdır. Sinema varlığını insanoğlunun görme duyumunda bulunan birtakım görsel hatalara borçludur. Bu görsel hata ve sinemada yaratılan gerçeklik duyumu ise 'hareket' ile belirgin bir boyuta ulaşır. Fotoğraf gerçekliğin yorumlanması yönünden geçmişi izleyici yönünden anlamlı kılarken, sinema seyircisi kendisi için yaratılmiş olan ve tümüyle yansımaya dayalı şimdiki zamanı izler ve filmi bu bağlamada yorumlar. Sinema tekniğinin bir ürünü olma özelliğini, kollektif bir yapılanmaya borçludur. Bu yaratım sürecinde Yönetmen'in mutlak bir sanatçı kişiliği varken, bu yaratım sürecine yadsınamaz bir üreticisi olarak, 'görüntü yönetmeni' ve onun denetiminde çalışan kameraman bulunmaktadır. Bu çalışan kişilerin de gerek tekniğine hakim olmaları,gerekse de sanatçı bir öz taşımaları koşulu vardır. Kamera bir aygıt olarak ele alınmalı ve onu üretken yapan Görüntü Yönetmeni olarak değerlendirilmelidir. Sinema anlam yaratan bir dil olarak, kameranın devinimi, aydınlatmanın oluşturulması bağlamında ele alınmış ve bu uygulamanın anlama ne gibi katkıları bulunabileceği araştırılmıştır.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherAnadolu Üniversitesien_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectİletişim, Sanattaen_US
dc.subjectGörsel algıen_US
dc.subjectFilm kameralarıen_US
dc.subjectYaratıcı düşünceen_US
dc.titleİletişim sanatları içinde görsel anlatım ve görüntü yaratma gücü olarak 'kameranın' gücü-işlevleri bağlamında iletişim ortamıen_US
dc.typedoctoralThesisen_US
dc.contributor.departmentSosyal Bilimler Enstitüsüen_US
dc.identifier.startpageV, 241 y. : resim.en_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US


Files in this item

Thumbnail

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record