(1923-1950) ideoloji sanat ilişkisi çerçevesinde Cumhuriyet dönemi heykel sanatının incelenmesi
Özet
Toplumlardaki devrimsel hareketler ve ideolojiler ortak bir amaç üzerine şekillenir. İdeolojinin düşünsel boyuttan çıkıp günlük hayata girebilmesi için bu ortak amacın farklı dillerde topluma sunulması gerekmektedir. Sanat ta bu dillerden biridir. Sanat, ideolojileri simgeleştirebilir. Sanat, toplumun her kesiminden insanın en etkili ve basit bir yöntemle ideolojileri algılayabilmesini sağlar. Sanatçılar da toplumların parçası olarak hem bu etkilenmeyi yaşayan hem de üretimleriyle yaşatan bireyler haline gelirler. Kültürel devrimlerin en etkili alanı olan plastik sanatlar, toplumdaki görsel zihinleri kolayca yönlendirebilir. Bu görsellikler günlük hayatın içerisinde her an karşımıza çıkabilecek ve ideolojik dilleriyle düşüncelerimize şekil verecek kadar önemlidirler. Plastik sanatın resim ve heykel dalları bu tür anlatımlar için temel zeminlerdir. İdeolojilerin güdümü ile yapılan sanat eserlerinde estetik kaygılar yerini toplumdaki her insanın anlayabileceği direk anlatım diline bırakır. Bu amaç içinde resim sanatı gerçekçi anlatımıyla, heykel sanatı da alanlarda şekil bulan anıtsal ifadeleriyle yer alırlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında cumhuriyet ideolojisi, resim ve heykel sanatı ile simgeleşmiştir. Devlet, halka cumhuriyet ideolojisini ve milli beraberlik duygusunu yaşatmak için sanat eserlerine yön vermiştir.
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [42]