dc.description.abstract | Bu çalışmada, arabesk kültür-sinema ilişkileri irdelenmiştir. Türk sineması ve arabesk kültür olgusu ayrı ayrı ele alınmış daha sonra bütünlük içinde genel değerlendirme yapılmıştır. Zaten arabesk kültür, popüler kültür konuları son dönemlerde toplumbilimcilerimizin üzerinde durdukları başlıca konular. Sinema kuramları üzerine yapılan çalışmalara, kronojik sinema tarihini ele alan eserlere de sıkça rastlamaktayız. Araştırmada bu kaynaklardan gerekli bilgi birikimi sağlanmaya çalışılmış, gerekli görülen yerlerde doğrudan alıntılar yapılarak konuya açıklık kazandırılmaya çalışılmıştır. Bu anlayışla çekilmiş filmlerin bir dökümü çıkarılmış daha sonra video şirketlerinde bulunan filmler izlenmiştir. Araştırmaya irdeleme konusu olarak, hem müzik alanında hem de sinemada arabesk türün adını duyuran, yaygınlaştıran Orhan Gencebay'ın üç filmi seçilmiştir. Çalışmada önce Batsın Bu Dünya adlı film irdelenmiştir. Bu film arabesk şarkılı filmlerin yaygınlaşmasına yol açmıştır. Filmin yönetmeni Osman Seden'dir. Osman Seden, bu türe en fazla ilgi gösteren yönetmenlerimizden biridir. Diğer bir yönetmenimiz de, Temel Gürsu'dur. Arabesk türü filmlerde, üzerinde en çok durulan bir olgu, "kandavası" bu yönetmenin Zulüm adlı filmiyle ele alınmıştır. Temel Gürsu ve Osman Seden, Yeşilçam geleneğinin (masalcı) dışına çıkamayan yönetmenlerimizdir. Bu çizginin dışında bir Şerif Gönen vardır. Şerif Gönen, kişisel sinema yaratma çabaları içinde masal dünyasından uzaklaşıp, günlük gerçeklere yaklaşmaya çalışır. Mitosları bırakıp içimize girerek, çevremizde bizimle yaşayan insanları ve ilişkilerini göstermeyi dener. Yeşilçam'da arabesk rüzgarının estiği bir dönemde o da, bu rüzgara kendisini kaptırmıştır. İşte bu dönem yaptığı filmlerden biri olan Feryada Gücüm Yok adlı filmi de, diğerlerinden değişik anlatı modeli getirdiği için (Arabeskin kendisi sorgulanıyor), irdelemeye konu olarak alınmıştır. Türk Sinemasında Arabesk bu üç film çerçevesinde irdelenmiştir. İrdelememizde Sinema kuramcıları Christian Metz ve Yuriy. M. Lotman'dan yola çıktık. Filmlerde anlatıyı ortaya çıkarırken de Vladimir Propp, yapısal anlatı çözümlemesi alanında yöntemsel açıdan öncü durumundadır. Bu çalışmayla arabesk kültür-sinema ilişkilerine düzenli bir biçimde yaklaşmak amaçlanmıştır. Bugüne kadar sinemayı ve arabesk kültürü ele alıp değerlendiren birçok eserin bulunmasına karşın bunların etkileşimini ele alan bilimsel çalışmalar yok denecek kadar azdır. Dolayısıyla bu alanda yapılacak çalışmaların önemi kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. | en_US |