Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.authorKarluk, S. Rıdvan
dc.date.accessioned2014-04-04T16:02:09Z
dc.date.available2014-04-04T16:02:09Z
dc.date.issued1979
dc.identifier.uri
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11421/7940
dc.descriptionTez (doçentlik) - Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisien_US
dc.descriptionAnadolu Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat Anabilim Dalıen_US
dc.descriptionKayıt no: 99644en_US
dc.description.abstractTürkiye gibi gelişmekte olan ülke ekonomilerinde ihracatın uzun ve kısa dönemle olmak üzere iki önemli fonksiyonu vardır. Kısa dönemde ihracat, gelişmekte olan ülkelerin ekonomik kalkınma ile birlikte hızla artan sermaye ve ara malı ithalatlarını herhangi bir döviz darboğazına girmeden karşılamaya yardımcı olur. Uzun dönemde ise, uluslararası işbölümüne uygun olarak kaynak dağılımına yol açarak dünya dolayısıyla ülke refahının artmasına katkıda bulunur. İhracatın ekonomi üzerinde yaratabileceği bu olumlu etkilerine rağmen, gelişmekte olan ülkeler ekonomik kalkınmalarının ilk aynalarında Önce ithal ikamesi politikasına ağırlık vermişler ve bu nedenle ihracatın geliştirilmesine yönelik politikalar ikinci planda kalmıştır. Fakat ithal ikamesi politikasının umulanın aksine kalkınma için gerekli dövizi tasarruf edici bir sonuç vermediği kısa, zamanda anlaşılınca, adı göçen ülkeler sanayileşme politikalarında zamanla değişiklik yaparak ihracata özellikle sine i ürün ihracatına önem vermeye başlamışlardır. Gelişmekte olan ülkeler hammaddelere dayanan ihracatları sınai ürünler lehine değiştirmek zorundadırlar. Çünkü adı geçen, ülkelerin ihracat gelirleri büyük ölçüde tarım ürünlerinden sağlanmakta ve bu durum hızlı bir kalkınma için gerekli olan, istikrarlı döviz kaynağının elde edilmesini oldukça zorlaştırmaktadır. Bilindiği gibi tarım ürünlerinin dış talep esneklikleri düşük ve ücretlerde büyük Ölçüde hava şartlarına bağlıdır. Sınai ürün ihracatı da ise böyle bir sorun söz konusu değildir. Diğer taraftan, bir ülkenin ihracatı o ülkenin ekonomik yapısından soyutlanamaz. Diğer bir deyişle ülke ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayanıyor ve milli gelir içinle tarım sektörünün payı önemli bir yer tutuyorsa, bu durumun ihracata yansıması kaçınılmaz bir sonuçtur. İhracat, özellikle sınai ürün ihracatı arttırılmak isteniyorsa, her şeyden önce yurtiçi tide hızlı bir sanayileşme politikası izlemek ve milli gelir içinde ürünlerin payının yükseltilmesini sağlamak gerekir.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherEskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisien_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectTicaret politikası -- Türkiyeen_US
dc.subjectTürkiye -- Ticareten_US
dc.titleGelişen Türkiye'de ihracatın yapısal analizi ve ihracata yönelik dış ticaret politikasıen_US
dc.typeassociateProfessorThesisen_US
dc.contributor.departmentSosyal Bilimler Enstitüsüen_US
dc.identifier.startpageXIV, 326 y.en_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster