Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorYıldırım, Kemal
dc.contributor.authorSönmez, Methiye
dc.date.accessioned2003-03-12T16:28:11Z
dc.date.available2003-03-12T16:28:11Z
dc.date.issued1996
dc.identifier.uri
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11421/8101
dc.descriptionTez (yüksek lisans) - Anadolu Üniversitesien_US
dc.descriptionAnadolu Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İktisat Anabilim Dalıen_US
dc.descriptionKayıt no: 118425en_US
dc.description.abstractTürkiye'de sanayileşme sürecinin sıkıntıları yaşanmaktadır. Ekonomiye işlerlik kazandırabilmek için dış kaynak sağlanmak zorundadır. Ekonomik yapıda gerçekleştirilecek köklü değişikliklerin neticelenmesi zaman alacağı için, borçlanma zorunlu bir seçenek halini almıştır. Borçlanmadan endişe edilmemesi için, dış borçların planlanarak ekonomik bir şekilde kullanılması ve iyi yönetilmesi gerekmektedir. Ülkenin dış borç sorunu hafifletebilmesi ve kredi itibarını artırabilmesi için dikkat edilmesi gereken konular mevcuttur. Bunlar - Kısa dönemde net dış finansman sağlanabilmesi, - İç tasarruf oranını hızla artırabilmesi, - İhracat düzeyini belli bir sınırın üzerine çıkarması, - Kaynak kullanımındaki mevcut etkinsizliğin ortadan kaldırılabilmesi gerekir. 24 Ocak 1980 Kararları'nın ardından Türkiye yeni borçlar almasına karşın, ihracattaki hızlı artış seviyesinde borç yükünü azaltmıştır. İhracat 1980'de yüzde 30, 1981'de yüzde 62, 1982'de yüzde 23 oranında artış göstermiştir. 1983-1988 döneminde, ihracatı ve döviz gelirlerini artırmak amacıyla esnek kur sisteminin izlenmesi, dış borçların milli gelire oranının artış göstermesine neden olmuştur. Kurların iç fiyat gelişmelerinin üstünde seyretmesi gayri safi mili hasılanın döviz cinsinden değerini düşürerek dış borçların GSMH'a oranını artırmıştır. 1994 yılında, ekonomik kriz dış borçlanmanın tamamen durmasına yol açmıştır. Türkiye, dışarıdan yardım almadan dış borç geri ödemelerini gerçekleştirmiştir. Kur hareketlerinin olumsuz etkisine karşın dış borç stokunda 1.7 milyar dolarlık bir azalma sağlanmıştır. 1995 yılında ise hedeflenen borçlanma 1.5 milyar dolardır. 18 bankanın katılımıyla sağlanan 500 milyon dolarlık kredi, kriz sonrası dış borçlanmanın yeniden başlamasının ilk adımı olmuştur. Orta-uzun vadeli dönemde ekonominin, önemi artan bir dar boğaza girmemesi, bugün ve yarın sağlanacak kaynakların geri ödenebilmesi kalkınma stratejimizin ödemeler açığı ve tasarruf açığı sorunlarına çöcümler getirmesine bağlıdır. Bunun içinde iki konuya dikkat edilmelidir. 1- Borçlanma uygun şartlarda yapılmalıdır. Borçlanmanın teknik şartlarına dikkat edilmelidir. 2- Sağlanan dış kaynağın döviz kazandırıcı yönlerde kullanılması gereklidir. Alınan borçların ülkenin üretim kapasitesini artıracak yatırımlarda kullanılarak, bu kaynaktan yararlanma imkan ve süresinin artırılması gereklidir.en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherAnadolu Üniversitesien_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectDış borçlar -- Türkiyeen_US
dc.titleTürkiye'de dış borçlanmanın ekonomik etkinlik açısından değerlendirilmesien_US
dc.typemasterThesisen_US
dc.contributor.departmentSosyal Bilimler Enstitüsüen_US
dc.identifier.startpage118 y.en_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster