İşletmelerde duygusal zekanın üst kademe yöneticiler ile astları arasındaki çatışmalar üzerindeki etkileri
Özet
İnsanın kendini keşfetme yolculuğunda önemli bir kilometre taşı olan duygusal zeka kavramının kökleri çok eskilere uzanmasına rağmen, ilk olarak 1990 yılında telaffuz edilmiş ve 1995 yılında popülarite kazanmıştır. Duygusal zeka kavramı, yalnızca sözel ve sayısal birtakım yetenekleri değerlendiren klasik zeka yaklaşımlarına karşı çıkmıştır. Sözel ve sayısal yeteneklerin, insanların yetenek yelpazesinde çok sınırlı bir alanı oluşturduğunu ve insanın hayattaki başarısını belirlemek gibi bir iddiaya asla sahip olamayacağını ifade etmiştir. İş hayatında duygusal zekanın, insanın başarıya ulaşmasında, klasik zekanın temsilcisi olan IQ'dan çok daha büyük bir öneme sahip olduğu pek çok araştırma tarafından doğrulanmıştır. Bu çalışmada, duygusal zekanın, işletme yöneticilerinin, zamanlarının önemli bir bölümünü ayırdıkları çatışmalar konusundaki etkileri değerlendirilmiştir. Kayseri'deki, 50 kişi ve daha fazla eleman çalıştıran firmaların yöneticileri üzerinde yapılan çalışmada özellikle, yöneticilerin duygusal zekalarının astlarıyla yaşadıkları çatışmaların çözümündeki yöntem tercihlerine nasıl yansıdığı araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, yöneticilerin duygusal zekaları ile işbirliği ve uzlaşmaya dayalı çatışma çözüm metotları arasında pozitif yönlü, güç kullanma ve kaçınma metotları arasında negatif yönlü bir ilişki tespit edilmiştir. Bu sonuçlara göre duygusal zekası yüksek yöneticilerin astlarıyla yaşadıkları çatışmaları çok daha etkin bir şekilde çözmeleri beklenebilir. Dolayısıyla işletmelerin çok daha sıcak ve problemsiz bir yapıya kavuşturulmasında duygusal zekanın önemi görülebileceği için yönetici seçiminde duygusal zekanın dikkate alınması ve yöneticilere duygusal zeka eğitimi verilmesi konusu gündeme gelecektir.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/9261
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [269]