dc.description.abstract | 1970‘li yıllarda yaşanan dijital devrim ile birlikte, gerek ülkelerin gerekse teknoloji sektörlerinin gelişimi, piyasaya sundukları yüksek teknoloji yeniliklerine bağlı hale gelmiştir. Gelişmenin sürdürülebilmesi ise, yüksek teknoloji yeniliklerinin yayılmasına bağlıdır. Bu noktada, teknoloji sektörlerinin birincil hedef kitlesi durumundaki genç tüketicilerin yüksek teknoloji yeniliklerini nasıl benimsedikleri, giderek daha önemli bir konu haline gelmiştir. Bu çalışma, akıllı telefonlardan hareketle, yüksek teknoloji yeniliklerinin genç tüketiciler tarafından benimsenmesinde etkili olan faktörleri belirlemeyi amaçlamaktadır. Bu amaca ulaşabilmek için Yeniliklerin Yayılması, Planlı DavranışTeorisi ve Teknolojinin Kabulü Modelleri‘nin üstün yönlerini sentezleyen Parçalara Bölünmüş Planlı Davranış Teorisi temel alınmıştır. Model, çalışma amaçları ve tasarımı ile uyumlu bazı değişkenlerin eklenmesi suretiyle genişletilmiştir. Araştırma, Anadolu Üniversitesi öğrencilerinden seçilen bir örneklem üzerinde gerçekleştirilmiştir. Ölçme modelinin testi ve yapısal model içindeki nedensel ilişkilerin tahmininde, Yapısal Eşitlik Modellemesi‘nden yararlanılmıştır. Araştırma sonuçları, genç tüketicilerin yüksek teknoloji yeniliklerini benimserken, rasyonel karar süreçlerini kullandıklarını göstermektedir. Gençlerin yüksek teknoloji yeniliklerini benimsemesinde, "uyum" oldukça önemli bir faktördür. Maliyet ise, gençler ile yüksek teknoloji yenilikleri arasındaki en önemli engel durumundadır. Diğer taraftan, yüksek teknoloji yeniliklerinin benliği temsil ve genişletme fonksiyonları genç tüketiciler üzerinde toplumsal bir baskı yaratmaktadır. Bu yeniliklerin kullanımı ise gençler için standart bir beceri halini almaktadır. Çalışmanın bir diğer bulgusu da gençler açısından, teknolojinin toplumsal cinsiyetin etkilerini kaybetmeye başladığı bir alan haline gelmesidir. | en_US |