Tanzimat döneminin sonuna kadar Osmanlı Devletinde padişahlık makamı
Özet
Türkler, tarih içerisinde farklı devletler kurarak varlıklarını sürdürmüşlerdir. Türklerin kurmuş olduğu devletlerde yönetim devlet başkanı ve yardımcıları ile sağlanmıştır. Eski Türk devletlerinde bu kişi kağan, han gibi unvanlar almıştır. İslamiyet'in kabul edilmesiyle birlikte hükümdar; sultan, padişah, halife gibi unvanlar kullanılmıştır. Türklerin kurmuş olduğu en uzun soluklu devletlerden biri olan Osmanlı devleti başlamıştır. Osmanlı devletinde güçler ayrılığı ilkesi mevcut olmadığı için devletin, başlangıçta bir beylik olarak ortaya çıkmıştır. Eski Türk gelenekleri ve İslami öğelerle harmanlanan devlet anlayışı Fatih döneminden itibaren değişmeye yasama, yürütme ve yargılama fonksiyonu padişahın tekelinde toplanmıştır. Ancak Fatih, merkezi bir devlet kurmak adına padişahın bu yetkilerini vezir-i âzâm, dîvân-ı hümâyun ve diğer devlet adamlarına devretmiştir. Padişah bu yetkilerini yine de eski Türk gelenekleri ve şer'i hükümler çerçevesinde kullanmaya devam etmiştir. Devlet düzeninde bozulmaların başlamasıyla birlikte yenileşmeye ihtiyaç duyulmuştur. Padişahlar Batı'nın üstünlüğünü kabul ederek askerî alan başta olmak üzere birçok alanda yenilikler yapmışlardır. Özellikle bu dönemde divanın yerini alan Meşveret meclisleri, yeni kurulan nazırlıklar ve diğer meclisler parlamentarizm alanında atılan önemli adımlar olmuştur. Padişahlık makamı, yine bu dönemde devlet kademesinin en tepesinde yer alan güç olarak varlığını korumuştur. Ancak Tanzimat ve Islahat Fermanları ile padişah kendi iradesiyle egemenliğini reaya lehine sınırlandırmıştır.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/9681
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [57]