Gelişmiş Arama

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.advisorÇaycı, Abdurrahman, 1927-
dc.contributor.authorKayıran, Mehmet
dc.date.accessioned2015-06-05T17:04:02Z
dc.date.available2015-06-05T17:04:02Z
dc.date.issued1988
dc.identifier.uri
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11421/2747
dc.descriptionTez (yüksek lisans) - Hacettepe Üniversitesien_US
dc.descriptionAnadolu Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalıen_US
dc.descriptionKayıt no: 19304en_US
dc.description.abstractOsmanlı İmparatorluğu XVI. yüzyılın sonlarına doğru, çeşitli iç ve dış nedenlerden dolayı iktisadi olarak da gerilemeye başlamıştır. Askeri hareketler ve fetih esasına göre organize edilmiş olan ''Timar Sistemi''nin bozulması ile Osmanlı İmparatorluğu'nun çökmesi arasında yakın bir parelellik gözlenmiştir. Çağının bilimsel ve teknik geliş- meleri ile sanayi hareketlerine ayak uyduramayan, Osmanlı Devleti, XIX. yüzyılın ikinci yarısından sonra Batı'lı sanayileşmiş Avrupa ül- kelerinin açık bir pazarı haline gelmiş. Dış borçlar, uygun olmayan koşullarla ülkeye giren yabancı sermaye İmparatorluğu ekonomik bir çöküntüye götürmüş ve tam anlamıyla tarıma dayalı bir ekonomik yapıya Türkiye Cumhuriyeti'ne devretmiştir. Uzun yıllar süren savaşlar ve asayişsizlik, ekonomik konulardaki bilgisizlik, yabancılara tanınan ayrıcalıklar, iç pazarların gelişeme- miş olması, mülkiyete tasarruf güçlüğü, köylüden alınan ağır vergiler ve Osmanlı yöneticilerinin akılcı bir tarım politikası uygulayamamış olması gibi nedenler yüzünden Türk tarımı geri kalmıştır. Geri üretim tekniklerinin kullanıldığı Osmanlı tarım sektörü; Balkan Savaşları, Birinci Dünya Savaşı ile Milli Mücadele yıllarında daha da gerilemiş ve tarımsal üretim azalmıştır. Cumhuriyet hükümetleri, 1920'li yıllarda tarımsal üretimi iki katına çıkartmayı amaç edinen bir tarım politikası izlemiştir. 1923-1929 döneminde izlenen tarım politikası ve uygulamalarının ana esasları da, Şubat 1923'de toplanan İzmir İktisat Kongresi'nde tesbit edilmiştir. Her bağımsız millet gibi, Türk Milleti'nin de tam bağım- sızlığının; ekonomik özgürlüğünü engelleyen bütün kısıtlamalardan kurtulmasına bağlı olduğu düşüncesi, bu Kongre'de kabul edilerek, Avrupa'lı emperyalist devletlere duyurulmuştur. Lozan Antlaşması ile siyasi bağımsızlığı'nı tescil ettiren T.B.M.M. Hükümeti, 1920'li yılların sonuna kadar devam edecek olan bazı ekonomik sınırlandırma- ların dışında, iktisadi bağımsızlığını da sağlayabilmiştir. Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Cumhuriyet yöneticileri- nin 1920'li yıllardaki ekonomi ve tarım politikasına yön veren ana esas, ''İktisadi bağımsızlık'' ilkesi olmuştur. Türk Milleti'ni çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmanın yolunun ekonomik bağımsızlıktan geçtiği yaklaşımını benimseyen Cumhuriyet yönetimi; yurtta asayiş ve güveni sağlayarak, iç ve dış barış ortamı içinde, ülkenin mevcut iktisadi ...en_US
dc.language.isoturen_US
dc.publisherHacettepe Üniversitesien_US
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.subjectTarım politikası -- Türkiyeen_US
dc.titleCumhuriyet'in ilk yıllarında Türk Tarımı (1923-1929)en_US
dc.typemasterThesisen_US
dc.contributor.departmentSosyal Bilimler Enstitüsüen_US
dc.identifier.startpageVII, 198 s.en_US
dc.relation.publicationcategoryTezen_US


Bu öğenin dosyaları:

Thumbnail

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster