II. Meşrutiyet döneminde sosyal ve ekonomik alanda yapılan reform hareketleri
Özet
Osmanlı İmparatorluğu XVI. yüzyıldan itibaren çağın gerisinde kalmaya başlamıştı. Osmanlı yöneticilerinin imparatorluğun askeri gücünü eski konumuna getirmek için başlattıkları reform hareketi, giderek diğer alanlara da sıçrayarak çağdaş batılı düşüncenin ülkeye girmesine yol açmıştı. Bu düşünce doğrultusunda ülkede yapılan reform hareketleri yeni bir aydın sınıfın oluşmasına neden olmuştur. Bu aydınlar yapılan reformları yeterli bulmamışlar, devletin varlığını sürdürebilmesi için mutlak monarşiden meşruti monarşiye geçilmesini zorunlu görmüşlerdir. Yeni Osmanlıların mutlak monarşiye karşı yürüttükleri mücadele sonucu 1876'de Kanun-i Esasi ilan edilerek 1877'de Osmanlı parlamentosu açılmıştır. Büyük umutlarla açılan parlamentonun kısa süre sonra padişah tarafından kapatılması ülkede yeni bir özgürlük eylemini başlatmıştır. 1889'da İttihad-ı Osmani Cemiyeti ile başlayan bu mücadele, daha sonra İTC'ne dönüşmüş ve II. meşrutiyetin yeniden ilanına kadar her türlü yol denenerek sürdürülmüştür. Nihayet 23/24 Temmuz 1908'de meşrutiyetin yeniden ilan edilmesiyle amaçlarına ulaşmışlardır. Parlamenter sistemi ülkeye getirmek için savaştıklarını söyleyen ittihatçılar, 1913 yılında yaptıkları Babıali darbesi ile muhalefetin yaşamasına izin vermemişler ve kendi diktatörlüklerini kurmuşlardır. 1913'e kadar dolaylı, 1913'ten 1918'e kadar doğrudan ülke yönetimine eğemen olan İttihatçılar, Osmanlı devletini geri kalmışlıktan kurtarmak için bir dizi reform hareketlerine girişmişlerdir. Çalışma yaşamını düzenlemişler, kadının iş yaşamına girmesine ve çeşitli haklar elde etmesine izin vermişler, milli iktisat politikasını uygulamaya koyarak özel teşebbüsü geliştirmişler, ulusal bir sanayi oluşturacak bazı atılımlarda bulunmuşlar, çeşitli kooperatifler kurmuşlar, dış ticareti devletin denetimine sokucu düzenlemeler yapmışlardır.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/2748
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [76]