Resim sanatında bir imge olarak kent
Özet
Kent, insanlık tarihi boyunca temelde barınak olarak işlev görmüştür fakat zaman içerisinde bu işlevi çeşitlenmiştir. Önceleri sadece barınak olarak kullanılan kentin, bireylerin estetik algılarını da şekillendirdiği görülmüştür. Çeşitli disiplinlere de araştırma konusu olan kent, sadece içinde yaşayan bireyi değil sanatçıları ve sanat eserlerini de etkilemiştir. Bu nedenle sanat tarihinde bir imge olarak kentin akımlar içerisinde sanatçılar tarafından ele alınış biçimleri ve bu biçimlerin dönüşümleri bu çalışmanın konusu olmuştur. Kent organik bir oluşumun üzerine inşa edilen inorganik bir yapıdır. Araştırmacının özellikle üretim sürecinde üzerinde durduğu konu da organik olanla yani doğa ile inorganik olanın yaşadığı bu çatışmadır. Bu çatışmanın zaman içerisinde kentin değişen formuna göre etkisi artmıştır. Dolayısıyla hem kent, hem de kent imgesinin resme yansıma biçimi akımlar içerisinde sürekli değişmiştir. Her akımın sanatçısı kenti farklı yorumlamıştır. Bazen bir kompozisyonun arka planı olarak kullanılan kent imgesi, bazen bir yardımcı öğe, bazen de resmin ana öğesi olarak ele alınmıştır. Bir akımda süreç içerisinde sanatçının iç dünyasını yansıtma aracı olabilirken; diğer bir akımda geometrik formlara bölünmüş ve parçalı bir imge olarak resmin konusu haline gelmiştir. Bu kentin kendisinin de dönüşmesine neden olan mimarinin, kültürün, teknolojinin ve hatta yeryüzü koşullarının değişmesi ile ilgilidir. Tüm bu dönüşüm ve değişime rağmen sanat tarihi boyunca kentin hemen her akımda sanat eserlerine imge olarak hizmet ettiği görülmüştür.
Bağlantı
https://hdl.handle.net/11421/6823
Koleksiyonlar
- Tez Koleksiyonu [52]